Okumayı 2,5 yaşında kendi kendine öğrenmiş biri olarak 22 yıldır kitap benim hayatımın vazgeçilmezlerinin başında gelir. Her kitabım benim için özeldir, bakmaya, dokunmaya, koklamaya kıyamam. En büyük bencilliğim de kitaplarım konusundadır zaten. Hayatta sadece kitaplarımı kimseyle paylaşmayı sevmem. Daha önce ısrar kıyamet kitap isteyenleri kıramayıp ödünç verdiğimde ya kitaplarım geri gelmedi, gelenler de yırtık, yıpranmış bir halde geldi. Geçenlerde kütüphanemi düzenlediğimde en az 100 tane kitabımın kayıplarda olduğunu görünce hem kızdım, hem de üzüldüm. Bu yüzdendir ki ne ben başkasından kitap alır okurum, ne de başkasına kitap veririm :)
Cebimdeki parayı paylaşırım ama kitaplarımı ASLA!
Bu aralar KPSS hazırlığım nedeniyle kitap okumaya ara vermek zorunda kalsam da kitap fuarını tabi ki kaçıramazdım.
20 Nisan'da açtı kapılarını kitap fuarı ve ben 21 Nisan'da kapısındaydım :)
Çok büyük beklentilerle gitmiştim ama tam bir hayal kırıklığı oldu benim için diyebilirim. İstanbul'daki TÜYAPların görkemi, büyüklüğü ve büyülü durumu yoktu İzmirde, bu da beni acayip üzdü. İzmirlilere yapılmış büyük bir haksızlık olarak düşünüyorum ben bu durumu.
Bir kere fuar alanında standlar hep dip dibeydi, çoğunlukla küçük sahaflar ve duyulmuş 3-5 büyük yayınevi vardı. İmza ve söyleşiler de vasattı.Tüm bu olumsuzluklara rağmen benim için orası kitapla dolu bir cennetti. Her bir kitaba dokundum diyebilirim.
Beklediğim oranda indirimler de yapmamıştı yayınevleri ama tabi ki ben elim boş dönemezdim.
Bu arada fuar bugün sona erdi, kaçıranlar bir yıl daha beklemek zorunda.
İşte bunlar da benim TÜYAP ganimetlerim (:
Umarım önümüzdeki yıl İzmirdeki TÜYAP'a daha çok önem verirler. Ya da ben önümüzdeki yıl TÜYAP zamanı İstanbul'da olurum :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder