1 Nisan 2013 Pazartesi
Mart Kapıdan Baktırır...
Yazıyorum diye mi bu kadar hızlı akıp geçiyor hayat.
Daha fazla yazmam için mi?
Kış bitti. Bahar çiçeklerini açtı, ilk eriğimi yedim bile! ( 2 cm çapında da olsa, dalından kopararak hem de!)
Mart bitti! Bugün 1 Nisan. Namı değer şaka günü (:
Hep merak etmişimdir niye 1 Nisanda şaka yapılır diye? Neden o gün ?
Bir internet sitesinde okuduğuma göre; 1564 yılında IX. Charles'ın takvimi değiştirmeye karar vermesiyle başlamış bu serüven. Yılbaşını 1 Nisandan 1 Ocağa almasıyla bazı muzip kişilikler 1 Nisanda da hediyeler alıp kandırmaya çalışmışlar yılbaşı diye. Böyle böyle komiklikler şakalar günümüze kadar süregelmiş, bir gelenek halini almış 1 Nisan şakaları...
Aylık yazılar çok işime yarıyor, "istediklerim / yaptıklarım " listesini kontrol edebiliyorum bu sayede. Hem biliyor musunuz 2013 dilek listemin bir maddesi gerçekleşti bile! Her bir ay kendimi ve beni okuma özverisi gösterenleri güzel geçecek günlere kodluyorum gibime geliyor.
Üzüntülerimize, sıkıntılarımıza, kayıplarımıza, kazançlarımıza da şükretmeyi öğreniyorum. Elimden geldiğince kendimi ve çevremdekileri mutlu etmeye çalışıyorum. Beni önemsemeyenleri def ediyorum :)
Önemli olanları daha da çok çok seviyorum.
Mart süper başlamıştı dedim ya, bir ara da sağlam bocaladım. Bir hafta kadar nefes darlığı ve bol bol zırlamalar eşliğinde depresyon halimi atlatıp yine eski olağan enerjik halime kavuştum. Bir nevi kısa devre diyelim :)
Ve şunu fark ettim ki o bir hafta ben üzülmeme, ağlamama izin verdim. Ben bunu istemediğim anda kendime geri geldim. Sanırım sonunda beynimle güzel bir takım oluşturduk.
İstanbul'u çok özledim ve hemen planımı yaptım. Haziranda Zonguldak'a Zeynonun düğününe gidiiyor. Zonguldaktan sonra da 3 günlüğüne İstanbula kaçılıyor. Sınav öncesi stresi atılıyor. Hatta İstanbula gidilince biraz vakit ayrılıp ev bakılıyor.
Mart işte böyle hayal, umut, üzüntü, hayal kırıklığı, depresyon, ardından yaşama sevinci , çaba ve kahkahalarla geçti. Hayatın özeti gibi...Her bir günden ayrı bir ders aldım.
Hayatımdaki insanların her koşulda yanında olmam gerektiğini öğrendim. Onların acısına ağlamayı, onlarlı mutlu etmeyi. Bunlar insan olduğumu hissettiren şeyler.
En büyük hayallerimden biri olan Gastronomi ve Mutfak Sanatları eğitimi için üniversite sınavına girdim. Ve bugün itibariyle açıklanan sonuçlarla Eylülde eğitime başlayabileceğim gibi gözüküyor :)) Bunun için bana kocaman kocaman bir alkış!!!!
Bu arada sınava girerken yedi sene önceki halim geldi aklıma. O heyecan, korku, tedirginlik...
Hayatın bir çok dönemeci var. Tam düze çıktık dediğimizde karşılaşıyoruz bir diğeriyle. Ama bu dönemeçler sayesinde asılıyoruz hayata, bunu da gördüm.
Aileme binlerce kez daha şükrettim!
Mart baya deli dolu geçti yani tüm bunlarla. Kapıdan baktırmayı bırak, sokaklara düşürdü bizi.
Ve Nisan...
Bahar gibi gel.
Mutluluk getir!
Bol bol sevgi getir!
Neşe getir, kahkaha getir!!!!
Martın sevmediğim tek yönü KPSS sebebiyle ve sınavın yakınlaşmasıyla verdiği stres ve tutuşmayla ne kitap okuyabildim ne de başka bir şey...
Topu topu 2 film izlemişim!
Olsun!!
Şimdi çalışma zamanı. Temmuzdan sonra hayat tüm hızıyla devam edecek!
Bir sürü gülücük, kalpkalpkalpkalp !!!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder