Uzun süredir heyecanla beklediğim seminere sonunda dün katılabildim. Semineri veren kişi R.Şanal.
Günümüzde artık sık sık duyduğumuz kuantum düşünme tekniğinin Türkiye'deki öncü uygulayıcılarından biri. Aynı zamanda eğitimini de veriyor. Yakın zamanda Türkiye'nin ilk kuantum filmi olan Eş Ruhumun Eş Zamanı filmiyle birlikte de adını sıkça duyduğumuz bir kişi Şanal Bey.
Ben yaklaşık 6 aydır, hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor demeye başladığımda ufaktan ilgilenmeye başladım bu olaylarla. Özellikle Aykut Oğut- Evrenden Torpilim Var'ı ikinci defa okuduktan sonra. Egzersizleri inanarak uyguladıkça hayatım da istediğim yönde ilerlemeye başladı. Bu konuda çevreme de artık bunu aşılamaya çalışıyorum.
Tam bu durumdayken bir arkadaşım, Hande, seminerden bahsedince hemen aldık biletlerimizi. Seminer uğruna derbiden bile vazgeçtim :)
Neyse dün Atatürk Kültür Merkezi'nde seminere gittik. Biraz erken gittiğimizden olsa gerek fazla insan yoktu, hatta düşündük biz mi olacağız sadece diye, ama 10 dakika geçmeden bu söylediğimizden delicesine utandık. Çünkü yaklaşık 200 kişi oldu ve hemen hemen hepsi önceden çalışmalara katılanlar, bu konuda bilgili insanlardı.
Kabul ediyorum ki biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya gittik.
Seminerin ana konusu 2012 Nelere Gebe olmasına rağmen geniş bir yelpazeden konuya girdi.
Benim en ilgilendiğim kısım kuantum düşünce tekniği ile hayatımızı yönetmek.
Nedir peki kuantum düşünce tekniği?
Üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Hayatımızı düşüncelerimiz oluşturur, iyiyi de biz çekeriz, kötüyü de. Hayatımızdaki her şey bilinçaltımızın seçimleridir. Mutluluklar, başarılar, üzüntüler, hastalıklar hatta ölümler.
Evet ölümler. Bana da saçma gelmişti, insan nasıl ölmeyi seçer diye. Ama olay şu ki seçimleri bilinçli aklımız değil, ruhumuz yapıyormuş. Ben onların yalancısıyım.
Diğer bir konu da 2 yıl gündemdeki ,maya takviminin 20.12.2012 de son bulması ve sonrasında yaşayacaklarımız. Şanal bunu bir sıçrama olarak ifade ediyor. Bu öleceğiz demek değil, bundan sonra artık enerjilerimiz hayatımızı daha çok kontrol edecek. 50 yıl sonra telepati yaygınlaşacak, şu an bize illüzyon gibi gelen enerji hareketleri yemek, içmek gibi doğal normlar olacak. İşte insanoğlunun kendini buna hazırlamasını savunuyor. Hazır olanlar için çok verimli bir geçiş olacakken, hazırlıksızlar sıkıntı çekebilecekmiş.
Peki çok geç olmadan bedenimizi ve ruhumuzu bu geçişe nasıl hazırlarız? Şanal bunun için bazı taktikler veriyor.
* Her sabah güneş doğmadan 15 dakika önce uyanın, yüzünüzü yıkayıp, doğuya doğru güneşin doğuşunu izleyin, ve dileyin. Güneş doğarken enerjisi maksimum seviyededir ve siz tüm güne bu enerjiyle hazırlanırsınız.
*Sohbetleriniz esnasında, yanınızdakilerden de yardım alabilirsiniz, en çok kullandığınız kelimeyi tesbit edin. Bu olumsuz bir sözcük ise yerine olumlusunu kullanın. ( Sürekli bilmiyorum sözcüğünü kullanan bir kişi bir süre sonra gerçekten bir hal olacaktır. Bunun yerine biliyorumu kullanın)
*Çocukluğunuzdan bu yana yaşadığınız en önemli 5 olayı yazın. Ne düşündünüz, ne hissettiniz. Bu sizin hayata karşı temel duygunuzu, temel düşüncenizi verecektir.
*( Buraya dikkat) Temel duygunuzun olumsuzlamasını yapın. Örneğin 15 gün boyunca "para geldiği gibi gider deyin" 16. gün bundan sıkılacaksınız ve düşünmek bile istemeyeceksiniz, işte bundan sonra sıra olumlamada. " para gelir ve para parayı çeker."
*Hayatınızda hep ne oluyor, hiç ne olmuyor? En çok kime ve neye şikayet ediyorsunuz? Özellikle neden şikayet ediyorsunuz? Bu şikayet size ne kazandırıyor? Bu durum daha farklı olabilir miydi?
ŞİKAYET DEĞİŞTİRMEYE ENERJİ BIRAKMAZ.
* Çok iyi yaptığınız ancak kullanamadığınız bir yeteneğiniz varsa hemen bunu kullanmaya başlayın. Asla bundan vazgeçmeyin.
*Vermeye yönelik yaşayın.
* Fazladan karşılıksız sevgi verin.
*Meditasyon yapın.
* Bazı ruhsal yeteneklerinizi geliştirin. Komik geliyor ama mesela sabah kalktığınızda gün içinde olmasını istediğiniz bir şeyi yazın ve fiziksel olarak bunun için bir şey yapmayın. Sadece isteyin ve olmasını bekleyin. Belki o gün olmayacaktır, ama eninde sonunda enerjinizle bunu yapabileceksiniz.
R.ŞANAL der ki: "Kendi egona karşı keskin bir gerçekçi ol. Gerçeğin önünde saygıyla eğil."
Eğer gerçekten kendiniz ve hayatınız için bir şey yapmak isterseniz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder