Güzel bir güne uyandım 'bence'. Dünün karanlığının ve stresinden sonra pamuk gibi sanki bugün. Bir de güzel bakınca güzel görüyor galiba insan. Öğrendim etrafımdakileri iyileştirmeye çalışmaktansa kendimi iyileştirmem gerektiğini. Öyle oldu mu o niye bunu yaptı, ötekisi niye öyle dedi diye düşünüp durmama gerek de kalmıyor.
Bu sabah iş yok. Ama yayılmadan tüm gün yatağa kalktım erkenden. Kahvemi yaptım, bütün camları açtım (nezleyim zaten daha ne kadar kötü olabilirim) aldım derin bir nefes akciğerlerimin yettiği kadar. Yaktım bir sigara (burası pek tatlı değil) açtım spotifydan smooth morning playlistini...
Ay pek de güzel geldi. Hem bugün diyetisyen kontrolüm var benim, doktora gidene kadar hiçbir şey yemesem mi ki :))
Şimdi benden size küçük bir aforizma. Sabah kafası.
Her arkadaştan sevgili olmaz, her sevgili de arkadaş olmaz. Ama bazen, çok nadir sevgili olmayı beceremeyenden iyi arkadaş olurmuş. Eğer varsa buna gücünüz tadını çıkarın. Benim yok sanırdım, varmış meğer.
İyi bir arkadaş kaybetmemenin verdiği mutluluk var şimdi bende. Bu Tanrı'nın bize senin istediğinin en iyi yolu bu deme şeklidir belki de. Bir insanı hayatınızdan çıkarmak istemezseniz, hayatınızın farklı yerine koymayı deneyin, belki onun bu yapbozdaki yeri orasıdır, o sebepten denk durmamıştır ilk koltuğunda.
Ama üzülmeyin bu demek oluyor ki hayatınızdaki o boş parça hala biryerlerde sizi bekliyor. Belki size gelmeyi belki de ona gitmenizi. Belki önce iyileşmenizi.
Ben yine 1,5 yıl önceki halime dönüp herşey güzel olacak diyenlerdenim. İster polyanna deyin, ister kolaya kaçmak. Ha bu arada herşeyin güzel olacağına inanak bence kolay değil hayattaki en zor şeylerden biridir.
Benim hayatımın dönüm noktaları vardı birçok. Bir diğeri de 16 Eylül 2014 oldu.
Şimdi gelecek güzellikler için çalışıp kendimi onlara hazırlıyorum. Büyük bir keyifle yapbozumun eksik parçasını bekliyorum.
Çok çok güzel günler geçirin :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder