6 Nisan 2016 Çarşamba

Benim de söyleyeceklerim var!

Çok fena yazasım var bu aralar. Ama yazdığımı kimselerin de okumasını istemeyesim var. E kağıda, deftere yaz, buralara dökülme dersiniz. Mantıklı da. Ama buraya yazasım var. Çelişkiler içinde tam bir kaos halindeyim. 3 gündür kahve bile içmediğimi farkettim. Siz düşünün gerisini berisini.Tabii ki 3 günlük bir ayrılıktan sonra güzel bir muameleyle hayatıma geri dönüşünü kutladım. Tabii ki kahvenin.


Baileys ve çikolataları sevgilim Almanya seyahatinden getirdi. Tam bir şımartılma hikayesi.Hepsi benim bitmiş ama onun  henüz süren vizesiye ( nasıl bereketli vizeymiş, bitmeden bi son diye diye dünyayı gezdi) +1 hadi bu son yapmak için değil tabii ki. Siz ne sandınız benim sevgilimi? 
Kahve deyince aklıma geldi. Ben liseden itibaren falcılara ne paralar kaçırdım ya! Ev araba parası yatırdım resmen. Ama 2 senedir yeminliyim. Bir yemin ettim ki dönemeeemm :)
Bir ara o maceralarımı da anlatırım. İzmir piyasasında tanımadığım, evine ekmek parasını bırak kilo kilo et parası bırakmadığım falcı kalmamıştır. Hey gidi gençlik! Neyse hala daha 28 yaşındaki kocaman kadınlar olan arkadaşlarımın gazına getirilmeye çalışsam da vallahi çok büyük yeminliyim. Gitmem allah gitmem.Haa biri derse ki gel güzel kardeşim/kızım senin hobin bu, ben sana para almadan hayrına bakayım. E insanları kırmak olmaz tabi. Dimiğğ ama :)
Bu arada şu an aklıma bir şarkı takıldı. Bulmazsam asla uyuyamam bu gece! Zamanında ne dinlerdim be! Aslında zamanında ne kadar çok yaptığım şeyi artık hiç yapmadığımı farkettim. Sinir oldum kendime. Sonra herkesin hayatında böyle mi acaba dedim. Sonra yine bana ne herkesten, ben zevk aldığım mutlu olduğum şeyleri yine yapmalıyım dedim.
Düzenli ilişkinin tek kötü tarafı bu sanırım. Eskiden yaptığınız ama sizi inanılmaz eğlendiren saçmalıkları yapmıyosunuz. Yapsanız da manitanız yanınızda oluyo, haliyle yine çılgınlık olmuyor. En son ne zaman arkadaşlarımla sarhoş olduğumu hatırlamıyorum. Ya da sabaha kadar dans ettiğimi? Bağıra bağıra şarkı söylediğimizi. Ayak üstü plan yapıp hoop 5 dakikada, saat önemsizken, evden çıkmayı.
İlişki beraberinde çeşitli sorumluluklar ve öncelikler de getiriyor.Sakın yanlış anlaşılmasın. Ben yaşadığım şeyden çok ama çok mutluyum. Ama bazen eskiyi de özlemiyor değilim hani? Bu durağanlığı ilişki mi getiriyor, yoksa ilerleyen yaş mı bilemedim.
Neyse öğreniriz elbette. Bazı mutluluklar yerini daha büyük bağzı mutluluklara bırakır. Yaşasın yeni gelen bağzı mutluluklar :D
Yaş aldıkça daha çok sorumluluk üstleniyormuş insanın üstüne. Olsun gelsin.Hepsinin kıçına tekmeyi basmaya hazırım.!
Kanıma iki gram alkol girdiğinde hemen bi efelenme, hemen bi playlisti Murat Dalkılıç'tan Chet Faker'a döndürme hali. Sonra neden ben sarhoş olmuyom ne zamandır.
Neyse gencolar ( genco ne ayol!) bu aralar yine sevdiği adamlarla full time geçirebilenlere gıcık oluyorum. Çünkü benim sevdiceğim zaten uzakta olması yetmiyormuş gibi, az da uzayım dedi Amerika'ya gitmeye karar verdi. "Ulan biz İstanbul - İzmir arası görüşmediğimizin 10. gününde sinir krizi geçiren insanlarız, ne bok işin var ebesinin uzaklığında" demek istese de bu gönül seve seve (!) onunla uzağa gitmesini planlıyorsunuz size koyan hiçbişey yokmuşçasına.Keyfine gitmiyor adam eğitim, iş, kariyer. Tamam tamam salak değilim tabii ki anlayabiliyorum. Ama koyuyor be abi! Şimdi benim için hava hoşmuş gibi davranıyorum, anlayışlı manitayı canlandırıyorum. Ama gel de bir içime sor nasıl yanıyor. Ben yeri geliyor dayanamıyorum hemen gel diyorum ya da gidiyorum  5 saat sonra kavuşuyorum. E şimdi. Amerika diyorum alooooo!! Şimdi desen, vizen de varsa hadi, 2000 lira uçak parasını saymıyorum bile!!
Ben düşündükçe afakanlanıyorum. Kimse de gelip beni avutmuyor haliyle. Çünkü anlayışlı olmak gerekiyor. Çünkü herkes istediğini yapabiliyor bu hayatta. Senin nereye sürüklendğinin bir önemi yok. Gönüllü sürükleniyorsun çünkü. 
Yani her ne kadar yüzüm gülüp motive edici tiratlar sıralasam da arka arkaya, kimse benim içimi bilmiyor. Dahası sormuyor. Ben de susuyorum.
Nasıl geçer, ne yaparım, ne yaparız hiç bilmiyorum. Tabii ki planlar yapıyoruz gerçekleşince bombastik olacak planlar hem de.. Ama gel gör ki içime "şu an" da neler yaşıyor!
Neyse bu mevzuu "bencillik" yapmamam gereken bir mevzuymuş. Öyle dikte edildi. Yapmamak için %2000 kapasite çalışıyorum.
( Bu arada zibilyon şarkı dinledim hala o aklıma geleni bulamadım)
2013-2014 yılında manyak gibi dinlerdim. Bütün facebook geçmişimi tarayım derken hepten bunalıma girdim. Ne güzel günlermiş yeaaaa!!!
Bin kişiyle bin ayrı yerde eğlenmeli günler.
Neyse allahcım nooolur bi yerde karşıma çıksın şu şarkı. Çatlayacağım!
ayyyyyy!!!
vallahi buldum. İnner- my philosopy!!!! Bilgisayara bakmak aklıma gelseydi keşke.
oh beeee..

neyse benden bu gecelik bu kadar. Biraz şarkıların tadını çıkarmaya gidiyorum. Tabii ki daha söyleyeceğim çok şey var. Ama azar azar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder