27 Nisan 2014 Pazar

İzmir'e kaçalım mı?


Havalar ısınmaya başladıkça İzmir'den uzakta olan benim içimi kapladı mı bir memleket hasreti? Napsam nasıl etsem derken, bu hafta içinde okulların da üç gün tatil olmasını fırsat bilip yapıştırdım izni. Goştum geldim memleketime!
Ara tatilde sıkıntılı bir on gün geçirdiğim için ne yalan söyleyeyim bir soğumuştum burdan. Ama ne mümkün? Aşığım ben İzmir'e...
Cuma günü son dersten çıktığım gibi koyuldum yola, 9 gün tatil benim! Mis gibi hayayı içime çeke çeke feribot yolculuğundan sonra biraz yorucu ve sıkıcı bir otobüs yolculuğundan sonra evdeyim!
Otobüste koltuk yatırma olayını yanlış anlayıp bütün yolculuğu  kucağımda geçirmeye çalışan önümdeki yolcuya selam olsun.
Anne öpücüğü, baba sarılması derken ertesi gün Efe'ye kavuşmak en güzeli tabi!!



Kavuşmamızla delirmemiz arasındaki zaman farkı 30 saniye falandı sanırım. Resim öğretmeni ve karikatürist olan bir arkadaşımın özel boyadığı bir taşı da Efe'ye sihirli bir taş, dilek taşı diye hediye ettikten sonra anladım yaptığım hatayı.
Veledin ilk dileği teyzem 100 yıl boyunca bekar kalsındı. İkincisi ise bütün dinazorlar canlansın :)

İzmir hasreti, anne baba kardeş özlemi başka ama bu veledin hasreti bambaşka. Teyze olmak bence dünyadaki en güzel şeylerden biri.
Şimdi burasının tadını çıkarmak düşüyor bana. Bostanlı acayip güzel olmuş, daha da keyifleniyor yeni mekanlar açılıyor.
Hava 30 dereceyken üzerinize nisan yağmuru yağıyor.
Tekrar çocuk olmak güzel :)
Özlenen olmak da güzel ne yalan söyleyeyim. Huzur dolu bir tatildeyim ben buralarda. Hadi kaçın gidin siz de gönlünüzün istediği  bir yere :)

Devamını Oku »

20 Nisan 2014 Pazar

Yeyyy!! diye bağırasım gelir bazen



Bazen geçirilen en güzel zaman bir kitap ve kahveyle geçirilen zamandır. Bu cumartesiyi ben tamamen kendime ayırdım. Ne de güzel yapmışım :)
Havalar güzelleşmeye başlayınca ben kıpır kıpır olmaya başlıyorum zaten. Bir de söylersem bozulur diye korktuklarım var, onlar da kıpır kıpır. 6 yılın tozu atılıyor üzerimden hissediyorum.
Çok güzel şeyler olacak onu da biliyorum!
AÖF gözetmenliği olunca bu hafta sonu sabahları erken kalkmak farz oldu. Haliyle günü dolu dolu yaşamak da. Sınav sonrası kızlarla kahvaltı - kahve faslından sonra İstiklal'i boydan boya yürüyüp biraz da kendimle laflamaya karar verdim.
Attım kendimi Galatasaray Lisesi'nin solundan Ara Cafe'ye. Bayılırım buraya.
Masanın üzerindeki taze mis kokulu nergislerim, sayfalarını çevirmemi heyecanla bekleyen kitabımla harika bir akşam üstü geçirdim.
Haftaya İzmir'e gidiyorum!! Çabucak bitiversin bu hafta.
En güzel anlarla hem de :)
Devamını Oku »

14 Nisan 2014 Pazartesi

Doğum günün kutlu olsun kardeşcik!



21 senedir aynı hikaye :) 14 Nisanlar ailemizin en küçük üyesine ait.
Küçük dediğim ama aslında benden 20 cm daha uzun olan, koskoca bir delikanlı oldu kardeşcik.
4 kişilik bir aile olarak Türkiye'nin üç farklı ilinde hatta üç farklı bölgesinde yaşıyor olmanın zorluğu bugünlerde daha da koyuyor.
Benim kardeşim, en iyi arkadaşım, can kapım, sonsuz töleransım iyi ki doğdun.
Doğum günün kutlu olsun!
Devamını Oku »

13 Nisan 2014 Pazar

Pazar Şarkılarım

Havaların ısınmasıyla siz de benim gibi aptal aptal gülümseyip yerinde duramayanlardan mısınız?
Bir İzmirli olarak güneş enerjisi ile çalışan bir insan olduğumu iddia etmişimdir hep.
Bu pazara da geç bir günaydın dedikten sonra açtım evdeki tüm pencerelerimi, içeriye doldu mis gibi hava.
Pazar şarkılarımı açtım arka arkaya, en bayıldıklarım, bana en çok enerji veren.
Bağıra çağıra söylemek istediğim, söylediğim :)
Bir kaç tanesini de sizinle paylaşmak istedim.

Black Box - Fantasy



Coldplay - Magic


King of Convience  - Misread 


Müzik tadında pazarlar diliyorum size :))


Devamını Oku »

7 Nisan 2014 Pazartesi

Vizyonlamak bizim işimiz




Sevgili evren! 
Biliyorum ki beni gerçekten seviyorsun. Duygularımızın tamamının karşılıklı olduğunu söylememe bile gerek yok değil mi?
Şimdi doğrusunu söylemek gerekirse beni biraz ihmal ettin son zamanlarda, neyse ki bunu telafi etme şansını veriyorum sana şekerim :)
Senden ilk olarak bunları istiyorum. 
Şunları bir halledelim, devamı için listeni hazırlıyorum ben hiç meraklanma.
Hadi göreyim seni.
Öptüm gıdından :D

Devamını Oku »

6 Nisan 2014 Pazar

Denedik #1 - Meşhur Köfteci Sami Usta ( Karaköy - İstanbul )




İstanbul'da havalar güzelleşince iş sonrası gezmelerimiz avmlerden sokaklara kaydı haliyle. Son zamanlardaki favori semtim Karaköy. Bence bir çok insanın da öyle. Geçtiğimiz yıllara kıyasla Karaköy'de açılan cafe ve restaurantlar güzel bir hava kattı, hareketlendirdi Karaköy'ü.
Ben de kendimce gezip gördüğüm ve kendimce size de layık bulduğum yerleri paylaşmak istedim sizinle. 
İlk olarak en son gittiğim olsun dedim. 
Kendimize Karaköy'de şöyle hafifinden yiyecek bir şeyler bulalım derken tam karşımızda yukarıdaki manzarayı gördük bizim kızlarla. Bu sefer de sokak arası köftecisinde yiyelim, deneyelim dedik.
Ne kadar kötü olabilirdi ki, öğle saati olduğu için içerisi de baya kalabalıktı. 
Neyse ki kendimize bir yer bulduk köftemizi - piyazımızı -ayranımızı sipariş verdik. Bize hemen özel Sami Usta biber sosundan ikram ettiler. Utanmasak birer ekmekle yerdik de, utandık allahtan. Nefis!!
Salata ve piyazları her yerde bulabileceğimiz normal lezzette, zaten ekstra bir şey bekleyemezsiniz, adı üstünde salata. 
Ayranlar küçük cam şişelerde. Çocukluğumdan beri çok rastlamadığım bir durumdu bu. Pek sevindim! Cam şişedeki ayranın soğukluğu, tadı bir başka.
Köfte seçimlerimiz Akçaabat köfte , kaşarlı köfte ve pideli köfte oldu. Favorim pideli köfteydi. Kesinlikle çok lezzetliydi. Kaşarlı köftenin pek bir numarası yoktu ızgara köfte arasına kaşarlar koyulmuştu sadece. 
Bir dahaki sefere tercihim kesinlikle pideli köfte olacaktır. 
Yemeğimizi bitirip tam hepimiz mutluluktan karnımızı ovuştururken bu sefer de işletmenin ikramı olan çaylarımız ve koca bir tabak irmik helvası geldi. Hayatımda yediğim en iyi irmik helvası sıralamasında ilk üçe koyabilirim onu. 
Hal böyleyken biz hadi bir deneyelim dediğimiz öğle yemeğinden musmutlu kalktık.


Yolunuz  düşerse bence bir kez olsun deneyin Köfteci Sami Usta'yı.
Fiyatlar da normal seviyedeydi. 
5 kişi 120 tl ödedik.

Adres : Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi 34425 Karaköy
Kolay tarif : Katlı Karaköy Otoparkı karşısı :)
Afiyet olsun :) 
Devamını Oku »

5 Nisan 2014 Cumartesi

Okuyorum Ben Ya.!

Ben bayılırım kitap okumaya. Sırf kitap okumak için bile gidip bir cafeye oturabilirim mesela. Alırım kahvemi geçerim cam kenarı bir masaya, oh mis!
Sevdiğim şeyleri yaparken laf olsun diye değil de, özene bözene yapmayı severim.
Kenarda sıkışayım da bir iki sayfa okuyayım demem mesela. Önce kahvemi hazırlarım, yanına bir iki atıştırmalık... Koltuğun minderlerini havalandırıp, üzerime de en sevdiğim örtüyü çekip yumulurum koltuk köşesine. Saatlerce dünya benim ondan sonra.
Kpss, şehir değişikliği, yeni insanlar, yeni hayat derken çok uzun süredir kitap okuyamadığımı fark ettim. Kitaplara aşık olan bir insan içi okuyamamak fazlasıyla sinir bozucu, hayatta büyük bir eksiklik demektir. Anlayamazsınız! :)
Neyse ki iş yerindeki arkadaşlarımın bir den ellerinde kitaplar türemesiyle ben de minik çabuk okunabilecek bir kitap edindim kendime. Ve pufff!!!
Büyü bozuldu! Kitaplarım ve ben yeniden biraradayız :)
Mart ayı içerisinde 5 tane kitap okuyup, 6.sını yarıda bırakmışım.


                                                      Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan


                                                    Emrah Serbes - Erken Kaybedenler


                                                          Raca El Sana - Riyad'ın Kızları


Emrah Serbes - Hikayem Paramparça


                                                             Coşkun Büktel - Fiyasko
                                   

                                                            Murat Menteş - Ruhi Mücerret

Aslında hiç alışkanlığım olmamasına rağmen Ruhi Mücerret'i yarıda bıraktım. Çok severek okumadığımı fark ettim. Hazır okuma şevkim yerine gelmişken kırılmasın istedim. Diğerleri kesinlikle tavsiyemdir.
Şimdilik hoşçakalım.
İyi okumalar :D
Devamını Oku »