Bu yazı ÖSYM, YÖK ve 6 Temmuz 2013 tarihinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı ( KPSS) ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlara açık mektubumdur.
Ben 25 yaşında atanamayan bir Fen Bilgisi Öğretmeniyim. Ülkenin en iyi eğitim fakültesinden, eğitim diyorum bakın öyle sonradan formasyonlu değil, 4 yıl eğitim görüp mezun olmuş, diplomamı almış biriyim. Yani ben üniversite diplomalı bir öğretmenim, öğretmen adayı değil.
Sayenizde işimi yapamıyor olmanın verdiği eksiklikle yaşıyorum.
Ben bütün bir yılımı atanabilmek için manen, madden ve ruhen bu işe adamış milyonlarca öğretmenden sadece bir tanesiyim. Ve dünkü sınavdan sonra söyleyebileceğim tek şey size hakkımın, o verdiğim 120 liranın 1 kuruşunu bile helal etmiyorum.
Belki bu sınav kimilerinin atanma yolunu açacak, belki onlardan biri de ben olacağım, ama bu kadar norm dışı, bu kadar alakasız bir sınava benim kendi adıma hiç bir güvenim kalmamıştır.
Nedenlerini kısaca açıklamam gerekirse..
- Sınava hazırlıklar genelde Eylül ayında başlar. Ben de Eylülde düğer tüm sınavzedeler gibi 120 eğitim, 120 genel kültür genel yetenek üzerine hazırlanmaya başladım. Sonra Ocakta alan sınavı getirdiniz ki 40 küsur tane branş varken 15 tanesine ekstra bir sınav daha yapmak ne kadar adil bilemedim. Maksat mesleki yeterliği ölçmekse onlara da bir yol bulunabilirdi sanırım. Onu da kabullenmek zorundan kaldık, eğitimi 80 soruya düşürdünüz, eyvallah dedik ki bu sırada hala alanın kapsamı belli değildi. En son sınava 2,5 ay kala 17 Nisan'da babalar gibi yeni konular eklediniz. " Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi" , "Özel Eğitim", "Sayısal ve Sözel Mantık". Acelesi neydi bir yıl sonraki sınava yıl başında yapılamaz mıydı bu çalışmalar merakla soruyorum.
- Ben sınava Ege Üniversitesi Gıda Fakültesi Zemin kat G-2 dersliğinde girdim. Aynı derslikte bulunan tüm öğretmen arkadaşlarıma sorabilirsiniz ki, bu sebeple size net bir yer söylüyorum, en baştan sınav gözetmenlerinin uygulamaları yanlış ve tutarsızdı. Birinci sınavda kitapçıklar sınava 3 dakika kala kontrol edilmeye başladı. Kadın gözetmenlerin sınav esnasında hiç susmamaları ve yapılan uyarılarda ve bizimle iletişim kurmanız yasak demeleri ilginç ve trajikomikti.
- İkinci sınavda sınava 3 dakika kala tam konsantre olmaya çalışırken sesli yoklama yapılması, sınava 1 dakika kala hala kitapçıkların dağıtılmamış olması, üzerine bina başkanın çektiği fırça, karekodların resmen sınav esnasında kitapçıkların elimizden alınarak toplanması...
- Gelelim sorulara. Kapsam geçerliliği sorulmuş ama kapsam geçerliliği dipte olan bir sınavdı. Sanırım komisyon 15 gün boyunca yemiş içmiş oturmuş, son gün herkes birbirinden habersiz birer soru yazmış ve bu sınav ortaya çıkmış.
- Türkçe sorularından anlatım bozukluğu sormayınca kendiniz yapmışsınız ki eksik kalmayalım diye sanırım. Ben kendi adıma her vakit kitap okumaya aşık bir insan, binlerce kitabı yutmuş olan biri olarak, okuma ve anlama yetime güvenirim. Ama sizin paragraf sorularınızı 5 defa okuyarak anlamaya çalıştım. Geçmiş sınav formatlarınızla hiçbir alakası olmayan bu sınavda, yetkili bir kişinin çıkıp 30 dakikada sınavı canlı yayında çözmesini talep ediyorum.
- Hiç bir uyarı olmadan yapılan bu garip sorular bana tabiki hiç güvenli gelmiyor.
- Matematik testine de matematik bilmeyen hiçbir şey yapamasın tavrıyla yaklaştığınızı düşünüyorum.
- Tarih soruları tam bir fiyaskoyken 27 tane soruda çıkması gereken 11 tane Atatürk İlke ve İnkilapları soruları neredeydi? Atatürk ile sorduğunuz 2 sorunun birinde onun tutuklanma emrinin verildiği kongre adı dikkat çekiciydi, yaptığı çalışmalar, yenilikler havada kaldı sanırım. Bu baya Osmanlı Tarihi sınavıydı.
- Güncel sorulara geldiğimizde, sınava hazırlanmış olduğum kurumun verdiği , üzerinde ciddi anlamda emek harcandığını bildiğim güncel bilgiler kitapçığını yutmuş bir insan olarak girdim. Sınavda da bir hevesle önce günceli açtım ki yapayım bitsin diye ama karşılaştığım 6 soru da dillere destan.
- Önce gelelim güncel tanımına. Türk Dil Kurumu'na göre Güncel : Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü, aktüel. Bugün 2013, sorarım size 2006 nasıl güncel oluyor. Sayenizde son zamanlarda iki kavram bilgimiz değişti. Güncel ve Meşru Müdafaa.Bir de en büyük gezegen sorusunu hangi kafayla güncele aldığınızı merak etmekteyim.
- Sınav sorularındaki imla, anlatım ve noktalama yanlışlıklarından hiç bahsetmiyorum bile.
- Eğitim sınavına geldiğimizde ise tam tersi bu kadar baştan savma bir sınav hazırlanması emeklerimize yapılan büyük bir saygısızlıktır. O haftalarca ezberlediğimiz, anlamlandırdığımız konuların hiçbiri çıkmamış, başta da dediğim gibi kapsam geçerliliği dipte olan bir sınavdır. Önümüzdeki yıl sınava hazırlanacak olan arkadaşlarım bu yılki sınava itibar etmemelidir.
- Benim tüm bunlardan sonra gerekli kurumlardan talebim, sınav komisyonun televizyonda çıkıp sınav sorularını açıklamalı bir şekilde yanıtlamasıdır. Soruları nasıl anlamam gerektiğini görmek en büyük hakkım, ve şu andaki en büyük merakım.
- Şimdi tüm bu kafa karışıklığı ile 14 Temmuzda gireceğimiz Öğretmen Alan Bİlgisi Testi'nde neyle karşılaşacağımı bilmemek beni korkutuyor.
- Sınava giren tüm arkadaşlarım ve benim için bu sınavın tam bir kaos olduğunu ve kimsenin durumunu tam kestiremediğini bildiğim için hakkımızın daha fazla (!) yenmemesi en büyük dileğim.
Esra ERKUŞ
Atanamayan Fen Bilgisi Öğretmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder