Cumartesi gününden beri içten bir gülümseme olmadı suratımda. Önce kahvaltının en güzel yerinde aldık haberi. Evime 2 kilometre ötede patlamıştı canlı bomba. İstanbulda olmadığıma mı sevineyim, ordaki arkadaşlarım için mi korkayım bilemedim. Çok kızdım, çok üzüldüm, çok korktum. Aklımızın ucundan geçmeyecek günler yaşıyoruz. Düşünün ki belki bin defa geldiğim havaalanı - ev yolunu nasıl gelmem gerektiği üzerinde 20 dakika tartıştık. Sağa sola bulaşmadan taksiyle ulaşım kararı verildi aile meclisi tarafından en azından bir süre. Ara sokaklardan işe, yine ara sokaklardan eve gidiyorum.Sevmedim bu haftasonunu. Hiçbir şey planladığım gibi olmadı. Mutsuz, gergin keyifsiz bir haftasonuydu. Ucundan tutabileceğim tek şey ailemi, sevgilimi görmüş olmamdı.
Döndüğümden beri düşünüyorum. Düşünmemeye karar veriyorum sonra.
Bu ara kafa dağıtmak için Sherlock Holmes'e sardım. Dizisini bitirmiştim. Bir yandan kitaplarını okuyorum. Şimdi de dizinin Amerikan versiyonu olan Elementary' e başlamaya karar verdim.
Bana benzer dizi önerileriniz varsa, zevkle öneriye hasretim :)
Bende durum bu. Aİlesel işlevler azcık karışık. Tatil planları geçici askıda.
Bakalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder