#happyanniversary'li fotoğraflardan en içime sineni oldu bu sefer :) İnsanın doğru insanı bulması çok başka birşeymiş. Herşeye, herkese, olumsuz tüm hayat koşullarına inat bir olabilmekmiş doğru yapan ilişkiyi. Koskoca bir yılımız geçti beraber. Neler atlattık, neler yaşadık. Ama tüm o sıkıntılardan sonra bile gözgöze geldiğimiz ilk an herşeyi unutup sarıldık birbirimize. Hayata inat bir olduk. Koşullara inat bir olduk. Zaman geldi kendimize inat biz olduk.
Hayat bazen bir insanın kollarının arasında herşeyi unutmakmış. Bazen ağızdan çıkacak bir sözle rahatlamakmış. Hayatı her yönüyle paylaşmakmış meğer bir olmak. Tabulardan arınmak. İnsanların "hadi canım siz de", "hevesiniz geçer", " uzaktan ilişki mi yürütülür?" laklaklarına en güzel cevapmış biz olmak. İçine sinmeyen herşeyi beyaz renge döndürmekmiş. En sıkıntılı konuşmaları bile kahkaha atarak bitirmek, o masadan el ele kalkabilmekmiş. Kimin ne söylediğini bir kenarı bırakıp koşulsuz güvenmekmiş. Sıkıntısız hayat olur mu? Tabii ki yok. Sıkıntıları bile kendimize çevirebilmekmiş çıkış kapısı.
Çok başkaymış birini yol arkadaşı seçmek kendine. Anne baba kardeşten sonra başka birini oturtamaz sanıyor ya insan çekirdeğine. İşte o geldiğinde kendiliğinden oluyormul bütün bunlar.
Kalbimizin bize verdiği en güzel armağanlarız biz. Doğru kişi diye birşey varmış gerçekten. Ona inanmak ve ona güvenmek de en güzeli ve rahatıymış.
Koşulsuz düşünenim, sonsuz destekçim, zamansız yardımcım, sevdiğim, sevenim, yol arkadaşım... Yeniden hoşgeldin. Hep burda kal. Nice yıllarımız hep birlikte olsun
İmza: Tostosun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder