28 Mart 2016 Pazartesi

'an'

İçimden coşkuyla bir şeyler yazmak geliyor. Oturuyorum bilgisayarın başına karalamaya bir şeyler. Sonra yine hevesim kırılıyor. Tam kendimden geçmiş, uçuş uçuş hayaller kurarken, bir şey çıkıp benim hayallerimi kırıyor. 

Daha fazla yazasım da gelmiyor.
Bazısı günler böyle.
Devamını Oku »

27 Mart 2016 Pazar

İlkbaharın İlk Pazarı ( o_O )

Selam sevgili insanlık :)
Saatlerinizi ileriye aldınız değil mi?
O zaman resmen baharı ilan edelim miiiii!!!!
O zaman bağıra bağıra şarkı söyleyelim mii
O zaman sevgilimin uçağının inmesini dört gözle bekleyelim mi
Almanya'dan bana getireceği rüşvet (!), çünkü tek başına gitmesine ses çıkarmayan (!) çok tatlı bir sevgilisi var, ay hediyeleri merak edelim mii.
Ya da tüm bunları kenarı atıp kocaman sarılalım mı sevgiliye!
Peki tam bu satırları yazarken sevgiliden gelen mesaja  uçalım mı :)
İlk çarşıya inişimizde mis kokulu nergislerle de evimizi süsledik mi.
E hoşgeldin bahar! Güzelliklerle gel..
Devamını Oku »

24 Mart 2016 Perşembe

Bir Bahar Akşamüstüsü :)


Hello from the other side :)
Bir bahar akşamüstüsü, işten gelip evimi temizleyip kendimce ev kadını görevlerimi yerime getirdikten sonra şimdi kendime keyif vaktim geldi. Yaptım kahvemi, oturdum cam kenarındaki masama. Ah bir de şurdan bir deniz manzaram olsaydı..
Bundan sonraki evim noolur deniz manzaralı olsun Allahcım :)
Çok çok yazmak istiyorum aslında bu ara. Ama çok çok yazmak için çok çok güzel şeyler yaşamak lazım. Malum bu ara birazcık "bombacı" korkusundan işten eve, evden işe gidiyorum pazar gününden beri. Sadece dün bir teyzelik görevi olarak minnak popo Haldun'u görmeye gittik. Bol bol bebek kokladık. Göğsümde uyuttum. Bana bir süre yetecek kadar huzur topladım Haldunikodan geldim eve. Tabii birikmiş gıybetlerimi de yaptım Nazocanla.
Benim ayaküstü gezgin sevgilim yarın yine uçuyor. Bu sefer rotası Stuttgart.
Bu arada Berkay'ın da bir sitesi var. Gezip gördüğü yerleri ince ince yazıyor. Tambir rehber olabilir tatile çıkmadan önce. Arada benim de misafir yazıları olmuyor değil :)
Gezici blog için tık tık. :)
Çok değişik süprizli planlarım var.
Siz beni bu ara bi takipte kalın :)

Devamını Oku »

21 Mart 2016 Pazartesi

Bazen tek bir başlık da yetmez..



Cumartesi gününden beri içten bir gülümseme olmadı suratımda. Önce kahvaltının en güzel yerinde aldık haberi. Evime 2 kilometre ötede patlamıştı canlı bomba. İstanbulda olmadığıma mı sevineyim, ordaki arkadaşlarım için mi korkayım bilemedim. Çok kızdım, çok üzüldüm, çok korktum. Aklımızın ucundan geçmeyecek günler yaşıyoruz. Düşünün ki belki bin defa geldiğim havaalanı - ev yolunu nasıl gelmem gerektiği üzerinde 20 dakika tartıştık. Sağa sola bulaşmadan taksiyle ulaşım kararı verildi aile meclisi tarafından en azından bir süre. Ara sokaklardan işe, yine ara sokaklardan eve gidiyorum.Sevmedim bu haftasonunu. Hiçbir şey planladığım gibi olmadı. Mutsuz, gergin keyifsiz bir haftasonuydu. Ucundan tutabileceğim tek şey ailemi, sevgilimi görmüş olmamdı.
Döndüğümden beri düşünüyorum. Düşünmemeye karar veriyorum sonra.
Bu ara kafa dağıtmak için Sherlock Holmes'e sardım. Dizisini bitirmiştim. Bir yandan kitaplarını okuyorum. Şimdi de dizinin Amerikan versiyonu olan Elementary' e başlamaya karar verdim. 
Bana benzer dizi önerileriniz varsa, zevkle öneriye hasretim :)
Bende durum bu. Aİlesel işlevler azcık karışık. Tatil planları geçici askıda.
Bakalım...

Devamını Oku »

15 Mart 2016 Salı

Varuna Gezgin Cafe Del Mundo : Tam Bir Gezgin Mekanı

Eskişehir’de başlayan serüvenleri Ankara ve İzmir’den sonra taze taze İstanbulda’da devam ediyor. Del Mudo gezgin ruhlu insanlar için tam bir mabed olabilir. Sıcak içecek, yemek servislerinin dışında çeşitli dünya biralarıyla da gel bana diyor :)


Şimdi size gönül rahatlığıyla gerçekten bayılarak gittiğim bir mekanı sunmanın keyfi içindeyim :) Cafe del Mundo gezgin cafesi. Laf olsun diye de değil, sahibi dünyanı bir kaç kez turlamış. Ve belli aralıklarla çalışanlarına da bu fırsatı sunuyor. Zaman zaman dışarıdan insanların katılabileceği etkinlikler de düzenliyorlar.
Eskişehir, Ankara ve İzmir’den sonra sonunda İstanbul’da da açıldı 4 ay önce. 
26533018_aA0iXzllcjOxpdubUxJ_5bLl6MjBKMY2RQw2HsFLRq4
Fiyatları gayet makul seviyede. Televizyonlardan maç yayını, ve sahibinin özel kanalından gezi videoları yayınlanıyor.
Mutfağı çok geniş, kahvaltıdan tutun da atıştırmalıklar ve akşam yemeğine kadar tüm ihtiyacınızı karşılayabilir.
Çeşitli dünya biraları mevcut. Hemen hemen aklınıza gelebilecek çoğu birayı bulabilirsiniz. Fiyatlar 10 – 25 tl arası oluyor genelde.

Haftanın her günü 1 kampanyaları var. Örneğin salı günü sangrianın bardağı 10 tl.
Mart ayında 12 -18 saatleri arasında haftanın her günü kampanyaları var. %75 indirim 
Duvarlar hatta tavan Dünya’nın dört bir yanından getirdikleri plakalar, tepsiler, bayraklar ve objelerle süslenmiş.
İstanbul’daki mekanı henüz keşfedilmemiş. Yeni yeni insan içine çıkıyor.
İyice kalabalıklaşmadan keyifli bir akşam geçirmek isterseniz Taksim’de Kumbaracı yokuşunun girişinde hemen sağda.
Devamını Oku »

Tantuni Diye Diye Mersin

                                                        

Daha önceki yazımda haftasonu için Adana 'nın yolunu nasıl tuttuğumuzu anlatmıştım. Adana'ya kadar gelmişken Mersin'i görmeden, tantuni yemeden geri dönemezdik. 




Adana- Mersin bölgesel trenleriye gidiş - dönüş 12 liraya 1 saatlik süren yolculuk sonunda Mersin Gar'ına vardık.



 Şubat'ta gittiğimizde karşılaştığımız 28 derece hava biz İzmirlileri tabii ki havaya uçurdu. Bu arada Mersin hakkındaki gözlemim şu. Gerek coğrafi gerek de hava bakımından İzmire çok benziiyor. O yüzden biz çok sevdik.
Garın ordan limana çıkıp sahilden yürümeye başladık. Hava mis gibiydi. Baya deniz keyfi yaptık.





 Yaklaşık 1 buçuk saat falan sahil boyu yürüdükten sonra tesadüfen Mersin'de olduğunu öğrendiğimiz arkadaşlarımızla buluşmak için Forum Mersin'e gittik. İzmirdeki Bornova Forumla eş değer. Hatta aynı. Şehir içinde iyi bir alternatif. Oldukça da kalabalıktı zaten. 
Dönmeden önce  Kushimoto Sokağı'na uğrayıp Salih Usta'dan tantuni yedik. Sadesinden de yoğurtlu olanı benim daha çok hoşuma gitti. 





Daha sonra malum Mersin cezeryelerini de çantamıza yükleyip Adanaya geri döndük. 
Mersinde çok gezebilecek zaman bulamadık ama o yoğurtlu tantuni için bir daha gidilir. Bir de duyduğum kadarıyla Marina'da güzel mağazalar varmış.
O zamana bir dahakine kadar bye bye Mersin :)









Devamını Oku »

14 Mart 2016 Pazartesi

utanıyorum!



Bloğumu özledim! Baya doya doya yamayı özledim. İçimden neler yazmak geldi, yazamadım. 
Arada neler yaşadım yazamadım. 
Neler yaşıyoruz, inanamadığımız neler yaşıyoruz.
Peki neden şimdi yazıyorum.
Zor zamanlar geçirdiğimi düşünüyordum. Sıkıntılı günlerdi benim için. Ağladım, zırladım, isyan ettim. Ailemden uzaktayım dedim. Sevdiğim adamdan uzaktayım dedim, İstanbul'u istemiyorum artık dedim. Dedim de dedim.
Bu sabah utandım! İnsanların yaşadığı acının yanında kendi zırlamalarımalarımdan utandım. Dün giden ve bir daha asla ailesine kavuşamayacak 37 candan sonra neden yalnız yaşıyorum diye ağladığımdan utandım. 
Çocuğu evden kaçan teyzenin sırf deniz kokusunu seviyo diye 9 saattir vapurda gidip geldiğini duyunca yaptığım triplerden utandım!
Hayat kimseye adil değil. Ama şükür etmek gerek. Uzak da olsak ailemiz var. Burada. Görebilir dokunabiliriz. İhtiyacımız olduğunda yanımızda. 
Büyük acılar yaşıyoruz. Daha büyüklerini yaşamayalım!!


Devamını Oku »